Haber

Mersin’de depremzedeler: Güvenli yer yok

Burcu Özkaya Günaydın

Maraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından çok sayıda kişi deprem bölgesindeki diğer şehirlere tahliye ediliyor.

Mersin depremzedelerin gittiği illerden biridir. 400 bine yakın depremzede şehre geldi. Depremzedelerin ‘güvenli bölge’ olarak sığındıkları Mersin, deprem bölgesi içinde yer alan bir il. Hatay’da 20 Şubat akşamı depremi hisseden Mersin ve Adana halkı da geceyi sokakta geçirdi.

Depremden kaçıp kurtulduğu yerde depreme yakalananlar çaresizlik içinde: “Güvenli bir yer yok, nereye gidelim?”

ŞEHİR DEĞİŞTİLER DEPREMDEN KAÇARAMAZLAR

6 Şubat’ta ailesini, sevdiklerini ve evini kaybeden ve yaralarını sarmaya çalışan binlerce depremzede, 20 Şubat akşamı meydana gelen depremle bir kez daha endişelendi. Sarsıntının hissedildiği Mersin’de depremzedeler , geceyi yine sokakta geçirdi. “Depremden kaçtık, depreme yakalandık” diyen depremzedeler, imanda gidecek yer kalmadığını düşünürler.

Antep’te depreme yakalanan Eda Hilaloğlu, eşi ve iki çocuğunu da alarak kendini sokağa attı. Hilaloğlu, depremde yaşadıklarını, “O evden, karanlıktan nasıl çıktık bilmiyorum. Bir arabamız olduğu için şanslıydık. Sabaha kadar arabada bekledik. Eşim bir ara çocuklar için battaniye almaya gitti, o an bile çok korktuk. O gün sabaha kadar arabadan inmedik. Ama nedense sabah olmamıştı, saat ilerlemiyordu. Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Yanımızda nakit yok, benzin alamıyoruz. 300 TL topladık, benzin aldık ve Mersin’e doğru yola çıktık. Teyzemin Mersin Silifke’deki yazlığına geldik.”

Antep’ten Mersin’in Silifke ilçesine kadar 440 kilometre yani 5 saatlik yol. Eda Hilaloğlu ve ailesi 11 saatte Silifke’ye geldi. Beyin sarsıntısını “kurtulduğumuza sevinmediğimiz bir felaket” olarak tanımlayan Eda, çocuklarının hala depremin etkisinde olduğunu söylüyor.

Eda Hilaloğlu ve çocukları

‘KALDIĞIMIZ EVİN ZEMİNİ KUM’

Silifke-Taşucu denize yakın yazlıkların olduğu bir bölgedir. Eda Hilaloğlu, son depremde denize yakın yerlerden uzak durun uyarısı verildiğinde sabaha kadar denizi izlediğini anlatıyor: Annemin yardımıyla dışarı çıktık. ‘Denize yakın durmayın’ uyarısı da yapılıyor. Yazlık, nereye gideceğimizi şaşırdık. 40 dakika dışarıda kaldık ama sonra konuta geçtik. Havalar soğudu, ne yapalım? Sabaha kadar uyumadım tabi, hep tetikteydim. Denizi takip ettim. Sarsıntıdan kurtulduk ve tekrar sarsıntı bölgesine girdik. Uzmanlar Adana sarsıntısına karşı uyarıda bulunuyor. Mersin de etkilenecek. Kaldığımız yazlığın temeli kum. Sarsıntıda zemin su gibi kayar. Ne yapalım, nereye gidelim?”

“ARMUTLU’dan sağ çıkmak mucizeydi”

Mersin’in Yenişehir ilçesinde yaşayan akrabasının yanına depremin beşinci gününde gelen Gülay Yüksek, 6 Şubat’ta Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi’ndeki evinde meydana gelen depreme yakalandı. Armutlu Mahallesi depremin en ağır bilançosunun yaşandığı mahallelerin başında geliyor. Burada yıkılmayan bina yok denecek kadar azdır. Gülay Yüksek, oturduğu bina yıkılmadan dışarı çıkmayı başardı. Yüksek, o anları şöyle anlatıyor: “Deprem sırasında annem ve kızımın başlarına dolap düştü ve yaralandılar. Kapıyı açmaya çalışırken ikinci bir sarsıntı daha oldu, o sırada kapı kilitlendi. Babam çekiçle kapıyı kırdı ve öyle çıktık. Sokağa çıktığımda dehşete kapılmıştık, Armutlu yere yığılmıştı. Armutlu’dan sağ çıkmak mucizeydi. Araçların üzerine moloz düştü. Kızımla Samandağ yolu üzerindeki Tavla köyüne yürüyerek gittik. Birkaç gün o bölgede ailelerle birlikte bir kamyon konteynırında kaldık. Sonra Mersin’e gelmeye karar verdik. Tavla’dan otostopla Mersin’e gittik. 4 saatlik Hatay-Mersin yolu 16 saat sürdü.”

Gülay Yüksek ve kızı

‘NE İSTEDİĞİMİZİ BİLMEDEN BEKLİYORUZ’

Mersin’de kuzeninin yanında birkaç gün kalan Gülay Yüksek, kuzeninin evi çok dolu olduğu için arkadaşına devretti. Gülay Yüksek şu anda kızıyla birlikte bir arkadaşının evinde kalıyor. Burada ne kadar kalacağını o da bilmiyor, o da. 20 Şubat’ta meydana gelen depremde bütün geceyi sokakta geçirdiklerini belirterek, şunları dile getiriyor: “Hatay’da yaşanan ilk depremi hala atlatamadık, Mersin’de tekrar sarsılmak çok kötüydü. Bütün gece korkudan eve giremedik. Sürekli sallanıyormuşuz gibi geliyor. Bir gecede evsiz kaldık, işsiz kaldık ve sevdiklerimizi kaybettik. Biz uyum sağlayalım diye deprem hiç durmuyor. Ne zaman depremi düşünsem içim çok üşüyor. Ben her zaman agresifim. Neyle karşılaşacağımızı bilmeden bekliyoruz. Üstelik beklediğimiz yer de güvenli değil. Ama gidecek yerimiz yok.”

En büyük arzusu Antakya’ya dönmek olan Gülay, “Antakya sadece bir şehir değil; çocukluğum, anılarım, kaybettiğim arkadaşlarım, kültürüm, beni ben yapan her şey… Şimdi bile geri dönmek istiyorum ama dönecek bir ev, iş, hayat yok. Bekliyoruz, biraz iyileşince hemen döneceğiz. Antakya olmadan yaşayamayız” diyor.

‘DEPREM KORKUSUYLA UYUMUYORUZ’

Hatay’ın Antakya ilçesinde ikamet eden Sel Hanım depremden 4 gün sonra Antakya’dan ayrılarak Antakya’ya daha yakın olduğu için önce İstanbul’daki arkadaşının ardından Mersin’deki akrabasının yanına geldi. 20 Şubat’ta 6.4 büyüklüğündeki depremi hisseden Sel Hanım her an şok olacak endişesinden uyuyamıyor. Maraş merkezli depremlerin ardından yüksek binalara giremeyen Sel, yaşadığı ilk depremi ve son depremi anlatmakta zorlanıyor: “İlk sarsıntı cehennemdi. Herkes çocuklarını, eşlerini, akrabalarını arıyordu. Hayatta kaldığımız için mutlu olmadığımız bir felaketti. Dışarısı çok zor. Ekmek yok, su yok, yardım yok. Ancak 4 gün sonra Hatay’dan ayrılabildik. Önce İstanbul’daki arkadaşımın yanına, sonra Mersin’deki akrabamın yanına gittim. Hatay’daki son sarsıntı Mersin’i de çok salladı. Depremin ardından sabah 04:00 sıralarında eve girdik ve hava çok soğuktu. Eve girdik ama uyku yok tabi. Artık psikolojimiz yok. Depremden kurtulduk, yine beyin sarsıntısına yakalandık.”

Sel Hanım da bir gün Antakya’ya dönmek ister. Ancak deprem korkusu her zaman tetiktedir. Mersin’in en çok beklenen Adana depreminden etkilenecek iller arasında yer alması endişe verici. Bu durum Hanım Sel’e özgü değil. Mersin’deki depremzedelerin ortak korkusu aslında. Ancak depremzedeler Mersin’in riskli bir bölge olduğunun farkında olmalarına rağmen gidecek yer olmadığı için bu bölgede kalmaya devam ediyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort